İnternet Aboneliği

Evi taşıyınca, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerinin yanında bir de internet aboneliği almak farz oldu. Daha önce de internet aboneliğim vardı elbette fakat telefon hattı ev sahibinin üzerine olduğundan taşındığım evde kendi üzerime bir hat almam gerekti.

Öncelikle Türk Telekom bölge müdürlüğüne gidip telefon müracatımı yaptım. Telefon hattı açılmadan internet başvurusu alamayacaklarını söyleyip internet başvurumu daha sonra yapmam gerektiğini ifade ettiler… Yine de sağolsunlar, aynı gün akşam üstü gelip telefon hattımı bağladılar.

Ben de o heyecanla, akşamüstü TTNet’in internet sitesinden başvurumu yaptım. (İnternetin yokken nasıl internetten başvuru yaptın? Alt katımızdaki mağaza, -muhtemelen müşteriler için- kablosuz internet bağlantısına şifre koymamış; onu kullandım :))

Pazartesi günü akşama kadar bekledim ama gelen giden olmadı. Ben de diğer internet servis sağlayıcıları ile şansımı denemeye karar verdim.

Koç.Net’in markası Biri Adsl müşteri hizmetleri “vasatın biraz üzerinde”. Allah razı olsun, “Yaklaşık 7 iş günü içinde işlemleriniz tamamlanıyor” diye bilgi vermeselerdi, “tamam abone oluyorum” diyecektim… 7 gün ne yahu? Araba almaya kalksam 2 günde tüm işlemleri tamamlarım. İnternet aboneliği için ne diye 7 gün bekleyeyim?

TTNet altyapısını kullanarak hizmet veren SmileAdsl hakkında da pek iyi yorumlar okumadım şimdiye kadar. Bir kaç arkadaşımın “saç baş yolduran” deneyimlerine kulak asıp, işin aslını öğrenmek için bir kaç forumda araştırma yaptım. Okuduklarım karşısında ağzım açık kaldı. Ama yine de SmileAdsl’in internet sitesine göz atmaya karar verdim. Yeni bir kampanyaları varmış. 1 yıllık abonelik sözü verenlere internet 7 ay boyunca yarı fiyatına sunulacakmış. Fakat abonelik için kredi kartı şartmış. 7 ay yarı fiyatına hizmet verebilen bir firma neden kalan 5 ay boyunca fiyatını arttırsın diye aklımdan geçirdim. Ardından da “işin içinde bir bit yeniği vardır” diye düşünerek SmileAdsl ile macerasa yaşamamaya karar verdim.

Son olarak “kalabalıktan sıyrıl” sloganıyla psikolojik olarak daha geniş bant genişliği sunacağını ima eden Turk.Net’ten yana şansımı denemeye karar verdim. Herşeyden önce müşteri hizmetleri gerçekten çok ilgili. Kendilerini tebrik ederim. Sorduğunuz her soruya rahatlıkla cevap verebiliyorlar. Üstelik de telefonda dakikalarca müzik dinlemek zorunda kalmıyorsunuz.

Neyse, ben Turk.Net başvurumu yaptım. E-posta adresime kullanıcı bilgilerim geldi. Turk.Net’in ilgili sayfasından aboneliğimle ilgili her detayı gayet anlaşılır şekilde görebiliyordum. Ertesi gün müşteri hizmetlerini arayıp başvurumun durumuyla ilgili bilgi almak istediğimi söyledim. Bana, “Turk Telekom’dan onay alamadık, sanırım bir başvurunuz varmış” cevabını verdiler. TTNet beni, abonesi yapma konusunda ısrarlı çıkmıştı. Anladığım kadarıyla, telefon şebekesini elinde bulundurmanın avantajıyla, başka bir şirketin, kendi potansiyel müşterilerine ürün satmalarına izin vermiyordu.

Neticede, bu sabah, kargo yetkilisi, elinde TTNet sözleşmesi ve bir adet 2 GB’lık parmak bellek ile iş yerime geldi. Yaklaşık 10 farklı sayfaya imza attıktan sonra parmak belleğim ve ADSL hattımın bir sonraki gün açılması umuduyla çalışma odama geri döndüm…

Başvurumdan bu yana 3 iş günü geçti. Bir gün de evrakların Telekom’a teslim edilmesi esnasında geçecek. Umarım ve dilerim ki yarın internet bağlantıma kavuşacağım. Ancak beni ancak 5 günde internete bağlayabilen bir firmadan hizmet aldığım için hiç ama hiç memnun olmadığımı da ifade etmek isterim. Bürokrasi denen “engeller yumağını” ortadan kaldıramayacak mıyız?